Yeryüzü ve gökyüzü sonsuz bir ahenk içinde çalışır. Aslında gökyüzünde sembolik olarak gördüğümüz her şey yeryüzünde “olay” olarak yaşanır. Doğum haritalarımızda ki potansiyelleri gerçekleştirmek üzere doğuyoruz ve eş zamanlı olarak gökyüzündeki göksel kombinasyonlar günlük hayatımızı etkiliyor. Bazı gezegenler hızlı hareket ederken bazıları ise bir burçta uzun yıllar kalıyor ve biz bu gezegenlere “Jenerasyon Gezegeni” diyoruz. Bunlar Plüton, Neptün ve Uranüs gibi gezegenlerdir. Pekala, bu açıdan düşündüğümüzde, tarihsel süreçleri ve X, Y, Z kuşağı olarak adlandırdığımız nesillerin astrolojik açıdan neye tekabül ettiğini hiç merak ettiniz mi? Veyahut herhangi bir gezegene, burca denk gelebileceğini düşündünüz mü? Eğer gökyüzü ve yeryüzü bir uyum için de çalışıyorsa, elbette ki denk gelmektedir.
Her kuşak belli bir dünya düzeninin içine doğdu ve ortak belli başlı kişilik özelliklerine sahip oldular. Bu yazıda X,Y,Z kuşakları jenerasyon gezegenleri arasındaki ilişkiyi inceleyip irdelemeye çalışacağım. Astrolojide, Uranüs Neptün ve Plüto bir burçta çok uzun yıllar boyu kaldıkları için “jenerasyon.” yani kuşak gezegenleri olarak adlandırılmışlardır. Bu gezegenlerin bulundukları burcun temsil ettiği temalarla alakalı çeşitli türden gelişmeler yaşanır. Bu gezegenlerden Uranüs bir burçta ortalama 7 yıl kalır, kova burcunu yönetir. Aniden yaşanan olayları, devrimi, teknolojiyi, mühendislik alanlarını temsil eder. Dolayısıyla kova burcu da bu temaları kapsar.
Neptün, balık burcu tarafından temsil edilir. Bir burçta ortalama 15 yıl kalır. Hayalleri, umutları, idealleri, bağımlılıkları, ilahi olanı bize anlatır. Son olarak Plüton ise değişken yörüngesi sebebiyle bir burçta 12-25 yıl arası kalmaktadır. Akrep burcunu yönetir. İhtirasın, depremlerin, dönüşümün, acının, büyük ve kudretli gücün, çekiciliğin, yeniden doğuşun sembolüdür. Uranüs’ün dokunduğu yerde değişim ve dönüşüm aniden gelirken Plüton’ un etki ettiği yerlerde değişim ve dönüşüm daha sanrılı, duygusal ve acı verici olmaktadır.
Plüton Hakkında

Bugün ki yazımda Plüton ve kuşaklara olan etkisinden bahsedeceğim. Plüto’ ya göre yer alan kuşaklardan bahsedecek olursak, Plüto Aslan kuşağı 1939-1956 yılları arasında doğdu. “Great Depression” yani Büyük Buhran adı verilen ekonomik bunalımdan sonra doğan nesildi. İçine doğdukları dünyada henüz I. Dünya savaşının yaraları tam anlamıyla sarılmamışken, II. Dünya savaşı patlak verdi. Aslan burcu, Kova’nın karşıtıdır. Yani, bir aslanda kova kadar özgürlük ister. Kovalar bunu gruplar içinde bulunarak yaparken, Aslan liderliği eline alır ve yönetir. Şan şöhret ve zenginliği de gösterir.
Çocuk olabilmektir aslan olmak. İçine doğdukları dünyayı beğenmeyen ve gücü eline alma yetkinliğine sahip olan Plüton Aslan kuşağı dünyanın her yerinde çeşitli zamanlarda isyanlar ve devrim hareketleri başlattı. Bugün ki dünyanın zenginleri ve liderleri de diktatörleri de bu kuşaktan doğdu çünkü aslanın gölgesi diktatör olmaktır.
Plüton Başak ve Plüton Terazi kuşağı “X Kuşağı”nı kapsamaktadır. Başak usta olmak, emek vermek, münzevi yaşamaktır. Terazi burcu ise bize adalet duygusunu gösterir. 1956 ile 1984 arasında doğan bu kuşak özellikle Türkiye’de büyük iç karışıklıkların üstüne doğdukları için toplumdan uzak yaşayıp, bireysellik süreçlerini geliştirmeye çalışan, çalışkan, emekçi bir nesil olarak bilindiler. Esasında adalet duyguları çok yoğun ve güçlü olmasına rağmen içine doğdukları dünyada yaşanan karmaşalardan etkilenip Plüton Terazi’ nin onlara verdiği adalet duygusunu değiştirip dönüşmek zorunda kaldılar. Aynı şeyi birden çok kez yaşamak zorunda kaldılar.
Plüto Aslan neslinin aksine otoriteye saygılı, aidiyet duygusu güçlü, saygılı bir nesil oldular. Başak semboliği çalıştırıp yaptıkları her işte ustalık gösterip, kendi kendilerine yetmeyi; Terazi semboliğiyle “politik, dengeli.” Olmayı öğrendiler. Bununla anılan bir kuşak oldular. Bugün içinde yaşadığımız dünyanın kuralcı sınırlarını bu kuşak inşa etti. Plüto Akrep, Y kuşağını oluşturur. 1984 ile 1995 arası doğan kişileri kapsamaktadır. Burada Plüton kendi burcunda yerleşip, yönetici konumunda bulunduğu için iyicil ve kötücül etkilerini tam anlamıyla bu kuşak üzerinde gösterebildi.
Akrep değişim ve dönüşüm olduğu kadar aynı zamanda sabit bir burç olduğu için geleneksel yapısını korumakta ısrarcıdır. Bu sebeple ikna edilmesi zor, şüpheci bir jenerasyondu. Bu kuşak teknolojinin geliştiği bir dönemde dünyaya geldi. Akrep etkisi geleneksel yapılarını korumalarını sağlarken bir yandan da değişen dönüşen dünyaya adapte olup teknolojiyi oldukça etkin kullandılar. Akrep, Zodyakta 8. Evi yönetir. Bu evin temaları krizler, borçlar ve kredilerdir. Bankalarla, kredilerle, hacizlerle sıkça haşır neşir olup hayatlarında köklü değişimler yaşamalarıyla bilindiler.
Plüto Yay transiti, Z kuşağını meydana getirdi. Bu kuşak 90’ların sonu ile 2008 arasını kapsamaktaydı. Bu nesil teknolojik gelişmelerin tam ortasına doğdu. X v e Y kuşaklarının içine doğdukları dünyada bilgiye erişim ve dünyanın diğer yerlerini tanıyıp keşfetmek Plüto Yay neslinde olduğu kadar kolay değildi. Yay arketipi bilmek, gezmek, keşfetmek, uzak kültürleri ve ilahi olanı anlamak sorgulamakla ilgilidir. Plüto Yay nesli sorgulayıcıydı.
Önlerine konulan bilgileri doğrudan kabul etmek yerine sorguladılar, teknolojik gelişmeler sayesinde dünyayı tanımaları kolaylaştı. Daha global bir kültür inşa ettiler. Yay, Jüpiter tarafından yönetilir. Temsil ettiği temalarda sınırsızlık, coşku ve abartı verir. Bu nesil gezmeyi görmeyi ve öğrenmeyi diğerlerinden daha çok sevdi. Bu da onları daha bağımsız hale dönüştürdü. Eğlenceye olan düşkünlükleri ve bağımsız karakterleri, diğer kuşaklar tarafından yadırgandı.
Peşi sıra doğan Plüto Oğlak nesli Satürn tarafından yönetilir. Yay ne kadar iyimserse Oğlak o kadar ciddi ve sorumluluk sahibidir. Yay arketipinin aksine kuralcı ve düzen yandaşı olacak Plüto Yay neslinin “sorumsuz” olduklarını düşünüp, kuralcı bir dünya düzenini inşa edecekler ve Plüto Kova neslinin yıkmak, devrim yapmak isteyeceği bir düzen bırakacaklardır…
Eğitimlerimizi Alan Öğrencilerimizin Yorumlarını Okumak İçin Tıklayınız.