ENDYMION
Yunan Mitolojisi’ nde Endymion (Eski Yunanca: Ἐνδυμίων); Olympia’ da hüküm sürdüğü ve yaşadığı söylenen yakışıklı bir Aeolian çobanıydı, aynı zamanda avcı veya kraldı. Orada yaşayan herkes ona saygı duyardı ve Küçük Asya olarak anılan bölgenin batı kıyısında bulunan Caria’ daki Latmus Dağı’nda yaşadığı ve tapınıldığı söylenirdi.
Endymion‘un gerçek kimliği konusunda oldukça kafa karışıklığı var, çünkü bazı kaynaklar onun; Elis’in prensi olduğunu varsayıyor ve diğer bir kısım ise onun Caria’ dan gelen bir çoban olduğunu savunuyor. Daha sonra ek olarak onun bir gökbilimci olduğuna dair bir öneri de var: Pliny adlı yaşlı bir adam, bu yakışıklı tanrının (Pliny’ye göre) aşkını açıklayan ve ayın hareketlerini gözlemleyen ilk insan olduğunu söyler. Tüm bu farklı kaynakların ve inançların ışığında, bu yunan tanrısının mezarına atfedilen iki yer vardır: Heracleia ve Latmo vatandaşları Endymion‘un mezarının Latmus Dağı’nda olduğunu iddia ederken, Eleanlar ise bu mezarın Olympia’da olduğunu savunuyor.
Tüm bunlarla birlikte, Ay’ın sevgilisi olan Selene’nin rolü, öncelikle ya çoban ya da astronom olan Endymion’ a atfedilir çünkü ancak bu mesleklerden biri ona ayın altında zaman geçirmesi için gerekçe sağlar.
Rodos’ lu Apollonius (eski bir yunan yazar); Ayın Titan tanrıçası Selene’nin ölümlü Endymion’ u ne kadar sevdiğini anlatan birçok şairden sadece biridir. O kadar güzel olduğuna inanıyordu ki, Endymion‘ un babası Zeus’tan ona sonsuz gençlik vermesini ve böylece onu asla terk etmemesini istedi.
Alternatif kaynaklara göre ise Selene, Karia’daki Miletus yakınlarında bulunan Latmus Dağı’ndaki mağarada uyurken Endymion’ un o şekilde kalması için Zeus’a yalvardı. Bazı versiyonlarda Zeus; onu Hera’ ya romantik ilgi göstermeye cüret ettiği için (Ixion gibi) cezalandırmak istedi. Durum her ne olursa olsun Zeus, Selene’ nin bu dileğini yerine getirdi ve Endymion’u sonsuz bir uykuya daldırdı. Selene her gece yattığı yeri ziyaret etti ve onun sayesinde bazı bilim adamları tarafından Olimpiyatın elli ayı ile bir tutulan elli kızı vardı. Bu tanrı ve tanrıça arasındaki ilişkiden, topluca Menai olarak bilinen 50 kız çocuğu doğdu. Menai, her biri; bir ay ayını temsil eden ay tanrıçalarıydı ve her Olimpiyat Oyunları arasında 50 ay olduğu için Endymion ve Olympia ile bağlantı tamamlandı.
SELENE
Yunan mitolojisin göre Selene (Eski Yunanca: Σελήνη [selɛ̌ːnɛː] “Ay”); Ay tanrıçasıdır. Titans Hyperion ve Theia’nın kızı ve şafak tanrıçası Helios ile güneş tanrısı Eos’un kız kardeşi olduğu söylenir. Mit’ e göre ay arabasını göklerde sürdüğü resmedilir. Zeus, Pan ve ölümlü Endymion da dahil olmak üzere çeşitli mitlerde ona birkaç aşık atfedilir. Klasik zamanlarda Selene, kardeşi Helios’un Apollo ile özdeşleştirilmesi gibi sıklıkla Artemis ile özdeşleştirilirdi. Selene ve Artemis de Hekate ile ilişkilendirildi ve üçü de ay ve ay tanrıçaları olarak kabul gördü, ancak yalnızca Selene Ay’ın kişileştirilmesi olarak kabul edildi. Roma Mitolojisi’ ndeki eşdeğeri ise Luna’dır.
DİLETEN AŞK
Ay tanrıçası Selene, ayın altında gördüğü yakışıklı genç adama derinden aşık oldu. O sadece yakışıklı bir adam değildi, aynı zamanda birkaç eski kaynağa göre Selene’ yi bir tür doğal sihrin kendisine çektiğini iddia etmiştir. Onu çeken beyaz yünden veya gece çiyinin çim üzerindeki etkilerinden bahsedilir. Ancak çoğu, Selene’ nin sadece adamın güzelliğinden ve ay ışığında geçirdiği zamandan etkilendiğini iddia etti. Selene genç adama o kadar aşıktı ki, onu görmek için gökyüzünden ayrıldı. Endymion uyurken korkutmaktan kaçınmak için olabildiğince sessizce yürüdü.
Lakin Selene; en çok güzel ölümlü Endymion ile olan ilişkisiyle tanınmaktadır: Ve Titan tanrıçası, ay(Selene), uzak bir diyardan yükselen, onu [Medea] ‘yı perişan halde kaçarken görmüş ve şiddetli bir şekilde kalpten konuşmuş:
ah, sonsuza kadar Latmian mağarasında uyu,
ahlaklı ve dürüst Endymion, ayın sevgilisi!
anlamsız dalgadaki gümüş elbiseleri
omuzlanmış, düşmüş ve kiremitlere dağılmış,
titreyen elini yine alnına bastırmış,
bütün gökyüzünü rahatsız eden dağınık bir bakış!
ahh… hızlı ayak sesleri batıdan geçiyor
tümüyle değişmiş hali, kayıtsız bir yalan!
ölümsüz dudaklarının hayranlığıyla seni kim topraklamış
vahşi gözlü ve kekemeli otların itişi,
ve kristal vücudunun derinliklerine dökülüşü,
tozun sıcak ve kederli tatlılığı:
her nerede bir deli varsa, tüm uygunsuzluğuyla,
o da ölebilir belki benim gibi, ölümlü bir aşk için
Diğer mitolojik hikayelerimizi okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
1 Yorum